- fırlayan
лъэтагъэр, тIэрагъэр
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Rassismus-Turanismus-Verfahren — Im Rassismus Turanismus Verfahren (türkisch Irkçılık Turancılık davası, auch Turkismus Turanismus Verfahren genannt) vom 7. September 1944 bis zum 29. März 1945 wurden 23 politische Persönlichkeiten des Turkismus und des Turanismus wegen… … Deutsch Wikipedia
cavlak — sf., ğı Çıplak, tüysüz Arkasına fırlayan külahını ben elimle tutup cavlak kafasına geçirdim. F. R. Atay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller cavlağı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak — is., ğı 1) Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı. B. Felek 2) Göz çukuru Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esrarkeş — is., T. esrar + Far. keş Esrar (II) kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür. A. Haşim … Çağatay Osmanlı Sözlük
gülbank — is., gi, esk., Far. gul + bāng Hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua veya ant Dışarıya fırlayan bütün davetliler de bu gülbange iştirak ediyorlardı. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
lapilli — is., jeol., Fr. lapilli Yanardağlardan fırlayan çok küçük katı parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
rant — is., ekon., Fr. rente Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
taktırmak — i, e Takma işini yaptırmak Çocukken ön dudaklarından fırlayan iri dişi söktürmüş, yerine iki altın diş taktırmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçkun — is., hlk. Ateşten fırlayan ve etrafa saçılan kıvılcım … Çağatay Osmanlı Sözlük
zıp — is. Zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketi veya çıkardığı ses Birleşik Sözler zıpçıktı zıpzıp zıp zıp Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zıp diye çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kımık — ahşabdan fırlayan pare ve parçalar … Çağatay Osmanlı Sözlük